Ne O, Beğenmediniz mi Bizim Bayram'ı?
Engin Koçali ‘nin 6 Ocak 2024 Tarihli ve “NE O, BEĞENMEDİNİZ Mİ BİZİM BAYRAM ‘I” Başlıklı Köşe Yazısı
Ne o, beğenmediniz galiba bizim Bayram’ı…
Haftalardır fellik fellik aday adayı arıyorsunuz. Karabük’e CHP’den birileri belediye başkan adayı olsun diye.
Gitmediğiniz mekân, çalmadığınız kapı kalmadı.
Koskoca CHP camiasında aday bulamadınız, tüzüğünüze aykırı noktalarda, düşüncelerinizle bağdaşmayan alakasız yerlere koşturup duruyorsunuz.
Kafanıza göre birileri Karabük’e CHP’den belediye başkan adayı olsun diye.
Bulduklarınızla günlerdir görüşüyorsunuz, alttan alıp üste, üsten alıp alta koyuyorsunuz.
Ortak zeminde buluşmak için uğraşıp duruyorsunuz.
Istediğinizi alıp, onların istediğini verdiniz ki sonunda biriyle anlaştınız.
Beğenmediniz bizim Bayram’ı.
Hakarettir bu!
CHP’lilerin CHP’lilere yaptığı…
CHP çatısı altında ülkesi için mücadele eden kemikleşmiş üyelerine, kemikleşmiş seçmenine…
Hakarettir!
Neyini beğenmediniz bizim Bayram’ın?
Yanlış anlamayın canım, merakımdan soruyorum.
İşçi olduğu için mi?
Gençliğinden beri CHP içinde “halka hizmet Hakk’a hizmettir” anlayışıyla çalıştığı için mi?
Karabük’ün çocuğu olduğu için mi?
Aşını ekmeğini Karabük’te kazanıp Karabük halkı ile paylaştığı için mi?
Kendi kellesini ortaya atıp, her ne pahasına olursa olsun Karabük’ü ve Karabük halkını savunduğu için mi?
CHP’li cengâver olarak çoluk çocuğuyla Umre ‘ye gittiği için mi?
Cumhuriyet düşmanı her kesim tarafından ‘din düşmanı parti‘ diye lanse edilen Cumhuriyet Halk Partililerin din karşıtı olmadığını, din ile devlet işlerinin ayrı olması gerektiğini inancının verdiği vazifeleri yerine getirerek ispatladığı için mi?
Siyasi oluşumlarda inancını, kendi içinde ailesiyle beraber yaşayıp reklam malzemesi yapmadığı için mi?
“İşçidir ne anlar şehir yönetmekten” diye bir düşünceniz olduğu için mi?
“Fazlasıyla dürüst, istediğimizi alamayız” diye düşündüğünüz için mi?
Seçimlerde har vurup harman savuracak kadar, birilerinin cebine ekstradan paralar sokacak kadar, seçimler öncesi avuç ovuşturanlara verecek kadar maddi gücü olmadığı için mi?
İnancının verdiği güç ile kimseye ‘eyvallah’ı olmadığı, seçildiği takdirde de asla olmayacağı için mi?
Gerçek anlamda sosyal demokrat olduğu için mi?
Hak, hukuk, adalet savunucusu olduğu için mi?
Halkın böğründen çıkmış halk çocuğu olduğu için mi?
Kutsal günlerde ve aylarda camide her siyasi görüşten insanla yan yana ibadet edebildiği için mi?
Her kesimden, her görüşten, her inançtan ve inançsızdan insanlar tarafından saygınlığı ile takdir topladığı için mi?
Sevildiği için mi?
Utanılacak, sakınılacak bir arsızlığı, yüzsüzlüğü olmadığı için mi?
İnancının, düşüncelerinin, ideolojisinin verdiği güç ile dürüst ve adaletli olduğu için mi?
İlmî Siyaset bilmeyip ayak oyunları yapmadığı için mi?
Saf ve temiz olduğu için mi yoksa?
★★★
Bırakın Reha’sını, Deha’sını, Sefa’sını, Ceza’sını, Hüda’sını, O’nusunu, Bu’nusunu;
Fransa’nın Napolyon’unu,
Sovyetler ‘in Stalin’ini,
Almanya’nın Merkel’ini,
Amerika’nın Biden ‘ini,
Küba’nın Marksist devrimcisi Ernesto Che Guevara’sını,
İngiltere’nin en büyük siyasetçisi Winston Churchill’ini,
İspanya diktatörü Francisco Franco’sunu,
‘Hindistan Bağımsızlık Hareketi’nin öncü lideri, dünyayı etkilemiş sivil itaatsizlik formunun mimarı Mahatma Gandhi’yi,
Güney Afrika’ya özgürlük getiren ve ülkenin ilk siyahi cumhurbaşkanı olan Nelson Mandela’yı,
Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu Mao Zedong’unu,
Amerika Birleşik Devletleri tarihinde 4 kez seçilen tek başkan unvanına sahip Franklin D. Roosevelt’i,
Küba’nın efsanevi lideri Fidel Castro’yu Karabük’ten belediye başkan adayı gösterseniz yine başarılı olamazsınız.
Olabilmeniz mümkün değil!
Çünkü, tercihlerinizin kurucu ayarlarınızla bir alakası yok.
Özünüzle, sözünüzle, üyenizle, seçmeninizle, düşüncenizle ise uzaktan yakından küçük bir benzerliği bile yok.
Çocuk denebilecek yaşlarda CHP’nin kendi bünyesinde var olup yetişmiş birini elinin tersiyle kenara itip, CHP ile bir alakası olmayanlardan medet uman, çareyi kırk el yabancıda arayan zihniyet ve anlayışla yürüttüğünüz çalışmalarla da başarılı olamazsınız.
Bir yere varamazsınız…
Bunu il yönetimi olarak sizlerde biliyorsunuz bilmesine de sizin amacınız, en ufak şansı bile olmayanlarla iş birliği yapıp oy oranını son seçimlerdeki oy sayısından birkaç tane fazla çıkmasına katkı sağlayıp kendi yönetiminizin ne kadar başarılı olduğu gibi suni bir imaj yaratmak.
İşte bu anlayışla kazanabilmeniz hiç mümkün değil.
İl yönetimi olarak korkunuz son seçimlerde alınan oy sayısından daha düşük oy almaksa, unutmayın; taşıma suyla değirmen dönmez.
Yoksa, onun için mi mini minnacık oy sayılarına ihtiyaç duyuyorsunuz.
Çık adam gibi bir oy bile olsa gururunla al. Çünkü, temsilcisi olduğun parti, bu ülkeyi kurtaran ve kuran, hep gönüllerde yaşayan, ‘bir dünya efsanesi‘ olarak kabul gören kişi tarafından kuruldu.
Hadi üyelerinize ettiniz, bari O’na ihanet etmeyin. Edipte kemiklerini sızlatmayın.
Bu yüzden birileri hep der ya; “CHP’yi kurtarmadan ülke kurtarılamaz“
Veya;
“CHP fabrika ayarlarına dönmeden bir yere varılamaz” diye…
Tepkiniz nedir?